İkinci bir dil öğrenmek hafızayı güçlendiriyor ve demansı önlüyor

New York Times’ın haberine nazaran, Neurobiology of Aging dergisinin nisan sayısında piyasaya sürülen bir araştırmada, birden fazla dil bilmenin hafızayı güçlendirmenin yanı sıra demansa karşı koruma sağlayabileceği ve yaşlılardaki bilişsel gerilemeyi önleyebileceği tespit edildi.

Meydana getirilen birtakım incelemelerin iki dillilik ile demansın önlenmesi içinde herhangi bir irtibat tespit edememesine, birtakım incelemelerde ise iki dil konuşabilenlerin tek dil bilenlere oranla daha geç yaşlarda demans hastalığına yakalandığının belirlenmesine rağmen son yıllarda iki dillilik ile beyin rahatsızlıkları arasındaki irtibat hikayesinde daha kararlı veriler tespit edilmiş olduğu vurgulandı.

Almanya’da yüzlerce orta ve ileri yaşlardaki denek üstünde meydana getirilen araştırmada, genç yaştan itibaren iki dilde konuşabilenlerin, yalnızca bir dil bilen hastalara nazaran öğrenme, bellek, dil ve otokontrol testlerinde daha yüksek puanlar almış olduğu belirlendi.

Meydana getirilen araştırmada, 59 ila 76 yaştaki 746 deneğe kelime bilgisi, bellek, dikkat ve hesaplama üstüne sorular soruldu. Örnek olarak, evvelinde adlandırılmış nesneleri hatırlamaları, kelimeleri tersten hecelemeleri, üç parçalı komutları yerine getirmeleri ve kendilerine sunulan tasarımları kopyalamaları istendi.

Araştırmaya katılanların ortalama yüzde 40’ında bellek problemi olmadığı, öteki deneklerin ise kafa karışıklığı yahut bellek kaybı benzer biçimde problemler sebebiyle daha ilkin doktora başvurduğu açıklandı.

Deneklerden 13-30 ya da 30-65 yaşta ikinci bir dil öğrenen ve konuşanların, dil bilmeyenlere nazaran dil, bellek, yoğunlaşma, dikkat ve karar verme kabiliyetleri alanlarında daha yüksek sonuçlar almış olduğu belirlendi.

Araştırmada yer almayan Columbia Üniversitesi Tedris Görevlisi sinirbilimci Miguel Arce Renteria, erken ve orta yaşlarda iki dil kullanabilmenin daha sonraki yaşlarda bilişsel esenlik üstünde faydalı bir etkiye haiz bulunduğunun ortaya çıkmasının ümit verici bulunduğunu kaydederek bunun uzun zamandır yürütülen araştırmalara katkı sağlayacağını belirtti.

Öte taraftan, araştırmada yer almayan California Üniversitesi Tedris Üyesi Boon Lead Tee, deneklerin sayıca fazla oluşundan hareketle araştırmacıların, dil tahsil yaşlarının da ileri yaşlarda demans hastalığına yakalanmadaki tesirini ortaya çıkarabileceklerini altını çizdi.

Tee, araştırmacıların bir tek muayyen yaşlarda iki dil kullanmanın etkilerine yoğunlaştığını, bunun yanında ikinci dilin hafızaya yerleştiği yaşın ve iki dilli kişilerin demografik ya da hayat deneyimlerinin de mühim olabileceğini öne sürdü.

Sinirbilimciler, iki dilde konuşabilenlerin diller içinde akıcı geçiş icra ettikleri için aynı anda fazlaca iş yapabilme, duyguları idare etme ve otokontrol benzer biçimde becerilerde de benzer kabiliyetlere haiz olacaklarını, bunun da demansı geciktirmeye destek olabileceğini öngörüyor.