Boşanma sebepleri nelerdir?

26.04.2023
106
Boşanma sebepleri nelerdir?

PSİKODER’in yaptığı bir ankete göre, boşanmaların başlıca nedeni ekonomik sorunlar değil, ilişkisel sorunlar olarak belirlenmiştir. Ankete katılan çiftler, ilişkisel sorunların çözümünün ekonomik zorluklardan daha zor olduğunu düşündüklerini belirtmişlerdir.

Maddi kriz tehdit değil!

300 çiftin katılımıyla gerçekleştirilen bir ankette, çiftlere maddi ve manevi kriz senaryoları sunuldu ve verilen yanıtlara göre, boşanma eşiğindeki sorunların çoğunlukla iletişim sorunlarından kaynaklandığı belirlendi. Çiftlerin %65’i, partnerleriyle aralarındaki iletişim sorunlarının daha büyük bir tehdit olduğunu düşündü. Sürekli eleştirme, suçlama, savunma döngüsüne girme, duvar örme, küçümseme ve hor görme gibi davranışlar, ilgisizlik, davranış değişiklikleri, eleştirel dil ve agresifliğin ya da olumsuz kişilik özelliklerinin, evliliğin devamını tehdit ettiği öngörüldü.

Sorunları araya almak…

PSİKODER’in Başkan Yardımcısı ve Psikoterapist Cem Keçe, yaptıkları ankete benzer şekilde, çiftlerin maddi sorunların yanı sıra ilişkisel sorunların da evlilikleri tehdit edebileceğine dikkat çekiyor. Keçe, maddi sorunların toplumun her kesiminde dalgalı bir seyir içinde olduğunu belirtiyor ancak çiftlerin sorunlarla başa çıkabileceğini ve destek olabileceğini söylüyor. Bununla birlikte, zamanla ortaya çıkabilecek iletişim sorunlarının, maddi sorunlara göre daha zor çözülebileceği uyarısında bulunuyor. Keçe, evlilik kurumunun getirdiği sorumluluklardan hareketle, çiftlerin birbirlerine anlayış gösterip maddi sorunlarla başa çıkabileceğini belirtiyor. Ancak, partnerler arasındaki sorunlar daha fazla yıpratıcı olabilir ve çiftlerin bu durumda çıkış yolunu bulmakta zorlanabileceğini ifade ediyor. Keçe, çiftlerin genellikle birbirleriyle çatışmaya girdiğini ve sorunu aralarına aldıklarını, çözümden ziyade birbirlerini daha fazla yıprattıklarını belirtiyor.

Hayatın tadı kaçmışsa…

Psikoterapist Cem Keçe, çiftlerin evlilik terapisi için başvurduklarında genellikle cinsel, davranışsal ve iletişimsel sorunlarla karşılaştığını belirtti. Partnerler arasında sevgi ve şehvet duygusunun kaybedildiği, çatışmaların arttığı ve suçlamaların yapıldığı bir ilişkide, maddi refahın önemi azalır. Keçe, “Bu çiftler için, hayatın anlamı kaybolmuş ve yaşam kaliteleri düşmüştür” dedi.

Bknz:   Gelinim Mutfakta günün birincisi kim oldu?

Boşanmaya götüren kıyamet alametleri…

Psikoterapist Cem Keçe, evliliklerin boşanma noktasına gelmesine neden olan davranış kalıplarını ve tutumları gözlemleyerek, beş önemli faktör belirledi. Bu faktörler arasında “küçümseme, acımasız eleştiri, agresif ve savunmacı tutum, sorunları görmezden gelme ve sorumlulukları paylaşmama” bulunmaktadır. Keçe, bu davranışların çözüme kavuşmaması durumunda, evliliklerin sonuna doğru ilerlemesine neden olabileceğini ve boşanma kararı almaya kadar götürebileceğini belirtti. Psikoterapist Cem Keçe, bu konuyla ilgili şu detayları paylaştı:

  • Küçümsemek: Bir ilişkide, partnerlerden biri özel ya da sosyal ortam ayrımı gözetmeksizin, eşiyle dalga geçebilir, onu küçük düşüren bir şekilde eğlenebilir, başarılarını önemsemeyebilir, başkalarıyla kıyaslayabilir veya onlara hakaret içeren takma adlar kullanabilir. Bu davranışlar, eşini takdir etmediğini ve onun için önemli olmadığını gösterircesine tavır takınması anlamına gelir. Ayrıca, partnerin konuşurken dinlememe, sözünü kesme ve partnerin için değerli olan aile, iş, kariyer gibi konuları küçümseme de bu olumsuz tutumlar arasında yer alabilir.
  • Acımasızca eleştirmek: Bir partner, diğerinin en küçük bir hatasına bile hoşgörü göstermez ve bunu rahatsız edici bir şekilde dile getirir. Geçmişte yapılan hataların da sürekli gündeme getirilmesiyle durum daha da ağırlaşır. Bu tür davranışlar genellikle “Her zaman yanlış yapıyorsun” veya “Sen bugüne kadar hiçbir şeyi doğru yapmadın” gibi genelleştirici ve yıkıcı sözlerle sonuçlanır.
  • Agresif savunmacı tavır: Örneğin, bir yanlış karar alınır ve olumsuz bir sonuç ortaya çıkar. Sorumlu partner savunmaya geçer ve agresif bir tutum takınarak suçu karşı tarafa yükler. Bu durumda sıklıkla kullanılan bir ifade, “Senin yüzünden oldu!” şeklindedir. Suçlama ile birlikte, çift arasında bir haklılık-haksızlık mücadelesi başlar ve her iki taraf da acı veren karşılıklı şikayetlerde bulunarak konuyu kapatmaya çalışır. Her iki taraf da kendini anlaşılmamış ve haksızlığa uğramış hissederek birbirinden uzaklaşır ve içlerine kapanır.
  • Sorunları görmezden gelmek: Bazı insanlar gelecekte bir sorunun oluşacağını önceden fark ederler, ancak bu soruna duyarsız bir şekilde yanıt verirler. Sorunlar görmezden gelinir, hiçbir şey olmamış gibi davranılır ve belki de başlangıçta kolayca çözülebilecek bir sorun, zamanla daha büyük bir soruna dönüşür. Ancak kaçınma eğilimi, çözüm üretme becerisinden yoksun olma, uzlaşmazlık ve görmezden gelme, karşı tarafın güven duygusunu büyük ölçüde zedeler.
  • Sorumlulukları paylaşmamak: Evlilik, iki insan arasında alınan bir kararla başlayan bir birlikteliktir. Bu birliktelik, tarafların birbirine verdikleri sözlerle ve sorumluluklarını paylaşarak sürdürülür. Ancak, zamanla bir nedenle taraflardan biri sorumluluklarını yerine getirmezse, bu çift için büyük bir güven bunalımı ve huzursuzluk kaynağı olabilir. Bazı sorumlulukların yerine getirilmemesi ise boşanmanın kaçınılmaz bir sonucu olabilir.
Bknz:   Hadise derin göğüs dekoltesi ile poz verdi

Peki ne yapmalı?

Çift terapisti Cem Keçe, çiftlerin boşanmaya neden olan tutumlarını ele alarak önemli tavsiyelerde bulundu. Keçe, çift ilişkilerinin bir kere bozulmaya başladığında hemen önlem alınmadığı takdirde, ilişkiyi kurtarmak giderek zorlaşacağını ve sonunda boşanmanın kaçınılmaz hale geleceğini belirtti. İlişkilerinde sorunlar yaşayan ve çözüm bulamayan çiftlerin, evlilik terapisi veya evlilik danışmanlığı gibi profesyonel destek almaları gerektiğine dikkat çeken Keçe, her çiftin sorun yaşadığında hemen bir terapiste gitmesi gerektiği anlamının çıkarılmaması gerektiğini vurguladı. Profesyonel yardım almaları gerekenler, yaşadıkları sorunları çözümleyemeyen ve sağlıksız savunma mekanizmaları geliştiren çiftlerdir. Eğer ilişki, yapıcı ve sevgi dolu bir iletişim yerine bireysellikle dolu bir çatışmaya dönüşmüşse ve adeta bir savaşa dönüşmüşse, o zaman profesyonel yardım almak gerektiğini belirtti. Keçe son olarak, mutlu olmanın herkesin hakkı olduğunu ve mutluluğun herkesin öğrenebileceği bir beceri olduğunu hatırlattı.

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Kadın Günü | Sorun Ne? | Kremler | Bilimsel | Erzurum Haber | Lakaplar | Biyografi